Bir Hayat Felsefesi: Mimarlık

Mimarlık bir doğuş hikayesi, bir başlangıç, bir yükseliş ve sonsuz bir devam felsefesidir.Çünkü mimarlık bir kaba konacak meslek değildir, ne bir formülden ne bir akımdan ne de bir teşhis biliminden ibarettir. Bütün meslekler ihtiyaç doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Bunların içinde en uçsuz bucaksız, ele avuca sığmayan, insan ve hayal dünyasını gerçek dünyaya yansıtan, meslekten ziyade süslü güzel bir ayna gibidir mimarlık. Nasıl söylemek gerek bilmem! Bir hayat bakışı, bir sanat, bir adanmışlık bilimidir Mimarlık.... Temelinde bilim, sanat, toplum kültürü, sosyal bilimler, insan, çevre, ekoloji, biyoloji, ekonomi ve daha birçok bilim dalını barındırır.Bu özellikleri itibari ile belki de bilginin asla yetmediği hayal gücünün devreye girdiği bir bilim, belki bir dizi yeni kavramdır ama düşsel olduğu aşikardır. Bir benlik savaşı, bir bencillik hikayesi; Bir hikaye misali, bir aşk şiiri, bir peri masalı dile benden ne dilersen...Alaaddin'in sihirli lambası Mimarlık insanı...