Mimarlığa İlk Adım; Başlangıç
Meslek bir bakıma insanın kişilik sürecinin de tamamlanması demektir. Bu süreç yürümek gibi heyecanlı, tehlikeli bir o kadar desteğe ve tecrübeye ihtiyaç duyar. Her kafadan bir sesin çıktığı, yolunu bulunmaktansa kaybedilmeye daha yakın olunduğu dönemdir. Bir başka deyişle zaman zaman karmaşıklıktır.
Bu heyecan dolu başlangıç en verimli nasıl değerlendirilir ?
Günümüzde en büyük faktör her zaman olduğu gibi tabiki de ailelerdir. Aileye bağlı olarak mesleğin devamı gelir, babadan oğula geçen usta-çırak ilişkisi her zaman görülmüştür ki; usta çırak ilişkisi her daim başarı getirmiştir, meslekte daha hızlı ve nitelikli bireyler ortaya koymuştur. Geçmişimize dönüp şöyle bir bakacak olursak:
Osmanlı da usta çırak ilişkisi; bir meslekten ziyade zanaat olarak adlandırılır, yapılan işte en iyi olma çabası bunun yanında el becerisi ve en iyi hizmeti verebilmek gibi etik kavramlarda mesleğin bir parçası halindeydi.Bu gibi kavramlar elbette başarıyı ve saygınlığı getiren en büyük etkenlerdir. Bu etkenler her zaman dikkate değer unsurlardır. Bir mesleğe başlarken mutlaka bir yol izlenmeli. Bu yol, aileden veya kendi meslek gruplarından bilgi alınarak dikkatli adımlarla tamamlanmalıdır. Aksi takdirde başlangıcın bilinçli yapılmadığı bir işin devamı da olumsuzluklar ve zaman kayıplarını beraberinde getirecektir.
Ne demiş, Mevlana Celaleddin-i Rumi
Akıllılar önceden ağlarlar; bilgisizlerse işin sonunda başlarını vururlar. İşin başında sonunu gör de ceza gününde pişman olma.
Kendi mesleğimizden bahsetmek gerekirse, mimarlık başlı başına bir dünyada tek başına yaşamak, o dünyayı şekillendirmek gibidir. Okul hayatı çok zor geçer, bunun esas sebebi doğru olanı yakalamamızı asla istemeyen sistemdir. Özet geçersek, başlangıcı yanlışa sürüklemek olan ve devamında yanlışları doğruya çevirmenin mesleğidir. Okul hocalarının hiç bir zaman '' olmuş bu proje '' demediği belki de tek bölümdür. Bunun esas sebebi öğrenciyi sürekli sıkıştırmak, yanlış yapmaya sürüklemek ve o yanlışların arasından kurtulmasını beklemektir.
Başlangıç aşamasında bu kadar profesyonellik beklenen ayrıcalıklı bir meslek sahibi iseniz eğer, işinizin ne kadar ciddi bir iş olduğununda farkına varmak zorundasınızdır. Bunu temel prensip alarak, farkındalık ile iç güdünüzü en iyi bir biçime taşımalı ve sorumluluk ile birleştirerek servis etmelisiniz. Yaşamınız boyunca ancak bu şekildeki ilk adımlar ayakta kalabilmenin sinyallerini verebilir.Ayrıca unutulmamalıdır ki mimarlık sıradan bir meslek değil başlı başına bir sanattır. Elbette şimdi aklınız geçim derdi iş sıkıntıları vs. Sanat kavramı ne yazık ki ülkemizde halen insanlara çok uzak bir düşünce yapısı. Öncelikle bu anlayıştan ve bu bakış açısından kurtulun her zaman gerçek manada bir şeyler ortaya çıkarma çabası sergileyin. Hiç bir zaman inandığınız değerleri bırakmayın, bırakmayın ki başladığınız noktadan bitiş noktasına vardığınızda o noktada hayalini kurduğunuz başarıları, değerleri, saygıyı bulabilesiniz. Hayatınızdaki başlangıçlar, her zaman bitişlerin habercisi olacaktır.....
Ve ileriye dönük bir söz,
....Bir mimar ; en iyi tasarımını yapmamıştır....
....Ve gerçekten iyi bir mimar ise hiç yapamayacaktır....
Yorumlar
Yorum Gönder